Ofisimiz, Doktor Hatası (Malpraktis) davası alanında karşılaşılabilecek tüm sorunlarla ilgili danışmanlık, iş ve dava takibi süreçlerinde hizmet vermektedir.
Doktor Hatası (Malpraktis) ile ilgili düzenlemeler, İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre düzenlenmiştir.
Doktor hatası doktorun tıbbi müdahale sırasında yaptığı hatadır. Bir diğer adı tıbbi malpraktisdir. Malpraktis; doktorun ya da tıp merkezi, hastane, poliklinik vb. sağlık kuruluşların bilgi eksikliği, deneyimsiz olmaları veya ilgisizliği sebebiyle yanlış teşhis konması neticesinde hastanın zarar görmesine denmektedir. Doktor hatası doktorun kendisinden beklenen ilgi, alaka, dikkat ve özene aykırı davranmasından dolayı meydana gelmektedir. Bu hatalar bedensel veya manevi zararlara neden olmaktadır.
Doktorların sorumlulukları; cezai, ,idari ve mesleki sorumluluk olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Doktor, hemşire veya başka bir sağlık çalışanı hukuka aykırı hareketleri suç olarak kabul edilmektedir. Bunun sonucunda cezai işlemler yapılmaktadır. Doktor hastayı tedavi ederken “ilginin rızası” yani hastanın rızasını aldığında doktorun tıbbi müdahaleleri cezai sorumluluk kapsamına girmemektedir. Cezai sorumluluk kapsamına girmesi için doktorun ya da başka bir sağlık çalışanının ölüme sebebiyet verebilecek hatalar, kasten yaptığı hatalar olması gerekmektedir.
Devlete ait kurumlarda yani aile sağlığı merkezi ve devlet hastanelerindeki çalışan sağlık görevlileri idareye karşı sorumludurlar. Doktorun yapmış olduğu müdahale sonucu oluşan sorumlulukta devlet de doktor kadar sorumludur. Doktor hatası sonucunda açılan dava kamuda olduğu gibi idareye karşı açılmaktadır. Yargılama sonucunda idare tazminat verilmesi kararını verdiyse, idare bu tazminatı doktordan rücu davası açarak tahsil etmektedir.
Doktorların veya sağlık çalışanlarının hastaya zarar vermeme, hastayı tüm aşamalarda bilgilendirme, ayrımcılık yapmama, hastanın rızasını almadan işlem yapmama ve hastanın mahremiyeti gibi kurallara uyması zorunludur.
Doktorun veya sağlık çalışanının tıbbi müdahalesi sırasında her zaman uyguladığı müdahaleyi yapmaması, güncel uygulamayı yapmaması, beceri eksikliği olması veya hastayı tedavi etmemesi nedeniyle hastaya zarar vermesi durumunda, sağlık çalışanının sorumluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu zararın giderilmesi için hasta ya da hasta yakını tazminat isteme hakkı vardır. Tazminat hakkının olması için hastanın gözle görülür ya da belgelendirilebilir bir zarar görmesi gerekmektedir. Kamu veya özel sektör çalışanı olması tazminat istenmesine engel değildir. Bu nedenlerle zararın gözle görülür olduğu ve belgelendirilebilir olduğu sürece, doktor hatası nedeniyle tazminat alınması mümkündür.
Doktor ve sağlık çalışanı hatası tedavi süreçlerinin her aşamasında olabilmektedir.
Teşhis; Teşhis aşamasında, doktora giden kişinin hastalığının yanlış teşhis edilmesi, hasta değil iken hasta olduğu teşhisi konulması ya da hasta iken hasta olmadığı teşhisi konulması tazminat sorumluluğu oluşturan hallerdir. Bu durumda hasta maddi ve manevi tazminat alabilmesi mümkündür.
Tedavi; Tedavi aşamasında, teşhisi doğru yapılmış ancak uygulanacak tedavi yönteminin yanlış seçilmesi yahut seçimi yanlış olan tedavinin uygulanması söz konusudur. Örnek vermek gerekirse ameliyat sırasında farklı organlara zarar vermek ya da hiç gerekmediği halde doktorun ameliyat etmesi halinde tazminat alabilmesi mümkündür.
Stabilizasyon(tedavi sonrası süreç); Hastanın tedavisi bittikten sonra vücut fonksiyonları tedaviden önceki gibi seyretmesi gerekmektedir. Yani ameliyattan sonra hastanın bir süre gözlem altında tutulması ve tedavi sürecinin tamamlanması gerekmektedir. Ameliyattan sonra hasta taburcu edilip sağlığı bozulursa tazminat alabilmektedir.
Hastane Organizasyonu; Teşhis, tedavi aşamalarından farklı olarak tedavi sürecinin yapıldığı hastane organizasyonunda da hatalar yapılmaktadır. Örneğin hastanede tedavi görmekte olan birisi yeterli ısıtma olmadığı için bedensel zararlar görmesi nedeniyle tazminat alabilmektedir.
Doktor ihmali; Doktorun isteksiz, özensiz, yapması gereken müdahaleyi yapmaması ya da yapmaması gereken müdahaleyi yapması doktor hatasına neden olmaktadır. Örneğin ameliyat esnasında vücudun içinde birtakım ameliyat malzemesi unutulması gibi nedenlerle hastanın maddi ve manevi tazminat alabilme hakkı vardır.
Hasta yalnızca doktorlar değil, hemşire, hasta bakıcı veya hastane organizasyonu nedeniyle bedensel zararlar görebilmektedir. Bu durumda dava yalnızca idareye yönetilerek açılmaktadır. Hasta davayı doğrudan doktora, hemşireye, hasta bakıcıya kısaca sağlık çalışanına açamaz. Sağlık çalışanına karşı açılmış davalar reddedilmektedir.
Doktor hatasından kaynaklanan tam yargı davası idare mahkemesinde açılmaktadır. Yetkili mahkeme ise yanlış tıbbi uygulama yapılan yerdeki idare mahkemesidir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu 13. Maddede “İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında otuz gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.” Hükmüne yer verilmiştir. Kamuya tahsis edilmiş hastanelerde ve sağlık kuruluşlarında gerçekleştirilmiş olan müdahale sonucu açılacak olan doktor hatası davasının öncesinde zarar veren doktorun hatasının öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halde 5 yıl içerisinde idareye yazılı başvuruda bulunması zorunludur. İdare tarafından kısmen ya da tamamen ret kararı verilirse, kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açılabilmektedir.
Sizin de yukarıda belirttiğimiz türde Doktor Hatası (Malpraktis) davası kapsamına giren bir hususta yaşadığınız bir ihtilaf veya destek almak istediğiniz bir husus varsa, bize iletişim kısmında bulunan numaralarımızdan veya Whatsapp hattımızdan ulaşarak danışmanlık hizmeti alabilir veya avukatlarımızla yüz yüze görüşmek için randevu oluşturabilirsiniz.
Yenibosna Merkez Mh. 29 Ekim Cd. No:7 Vizyon Park 3. Plaza Daire:28 Bahçelievler / İstanbul
0 (212) 999 26 06
info@kemalyildirim.av.tr
Yıldırım & Soy Hukuk Bürosu © Copyright 2022 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir